14 Aralık 2014 Pazar

‘’CAZIN ANASI’’ NI HATIRLIYOR MUYUZ? SEVİNÇ TEVS


‘’CAZIN ANASI’’ NI HATIRLIYOR MUYUZ?

‘’Müzik dünyamızın ilk kadın sesi Sevinç Tevs’in dinlenebileceği ne bir albümü ne de bir CD’si var henüz. Bu ayıbımız ne zaman son bulacak acaba?’’

   24 Ekim 1976 yılında müzik dünyamız çok önemli bir sanatçısını kaybetmişti . Eskilerin “Türk cazının anası” diye hatırladıkları Sevinç Tevs . Genç okuyucularımız bu ismi belki de ilk defa duyuyor olabilir ama müzik dünyamızın ilk kadın seslerinden ve en önemli isimlerinden bir tanesidir. Sevinç Tevs ayrıca günümüzün ünlü söz yazarı ve bestecisi Şehrazat’ın da annesidir. Çocukluğumda radyodan dinlediğim bu sesi siyah beyaz televizyon ekranında ilk tanıdığım zaman güler yüzlü, zarif bir kadınla karşılaşmıştım. Kısa kesilmiş sarı saçları ve yuvarlak hatlara sahip bir yüzü vardı. Sonra bir gün o yıllarda keyifle seyrettiğim ve  büyük müzisyen Erol Pekcan’ın  hazırladığı ‘’Anıların Müziği’’ programında Sevinç Tevs’in kanser olduğunu öğrenmiştim. Kendisi sevinçli bir şekilde anlatmıştı yakalandığı amansız  hastalığı ama benim çocuk yüreğim inanılmaz derecede burkulmuştu. ‘’Dünyada yaşamak zorunda olduğumuz öyle insanlar var ki benim bu hastalığım yanında melek kalır. Hem ben onunla yaşamaya alıştım artık.Yeneceğim ben bu kanseri’’
    1926 yılında Tiran’da doğan ve ilk kez 5 yaşında Muhiddin Sadak yönetiminde ‘’Balıkçılar’’ operetinde sahneye çıkan Sevinç Tevs, ablası Sevim ile birlikte Ankara Radyosu’nda yaptığı programlarla tüm Türkiye’nin dikkatini çekmişti. 40’lı yılları bilenler onu kardeşiyle birlikte Andrews Sisters’ın şarkıları söylerken , Sevim ve Sevinç Tevs kardeşler olarak hatırlarlar.
     Ankara Devlet Konservatuarı Şan ve Tiyatro bölümünden mezun olduktan sonra İbrahim Özgür Orkestrasında şarkı söylemeye başlar. İlk yurtdışı konserini Yunanistan’da verir. 1948 yılında Amerika’ya gider ve New York’daki bir yarışmada Arif Mardin’in ‘’For You’’ adlı bestesi ile birinci olur. Defalarca yurtdışında konserler veren BBC’de ve Berlin Televizyonu’nda çıkan ilk Türk şarkıcısıdır.
     1968 yılında Apollonia Şarkı Yarışmasına besteci Selmi Andak’ın ‘’Ve Ben Yalnız’’ adlı muhteşem eseri ile katıldı ama dereceye giremedi. Dede Efendi’nin  torunu olarak Türk Sanat Müziğinin bütün klasik eserlerini ezbere bilirdi. Kalın ve karakteristik sesinin “caz söylemek için ideal” olduğu konusunda hemen hemen herkes hemfikirdi. Kişilikli , kendine özgü bir yorumla caz standartları söylemesinin yanı sıra , Türk Müziğinden yapılmış uyarlamalar da söyledi. “Caz sizce nedir ?” sorusuna Erol Pekcan , “Bence tek kelime ile , caz yorumdur,” demişti.  “Yorum da Sevinç Tevs...”
     Sevinç Tevs Türkiye caz tarihine, caz yorumculuğunun  hakkını vererek geçti. Ama ne yazık ki, bu emsalsiz ses, herkes için tamamen kayıp. Sevinç Tevs’in dinleyebileceğimiz ne bir albümü ne de bir CD’si var henüz. Arşivlerde kalmış bir isim Sevinç Tevs ve bir şeyler yapılmazsa tamamen unutulup gidecek. Sevinç Tevs’in bir tek plağı (45’liği)  yayınlandı bugüne kadar, o da ölümünden sonra: “Take The ‘A’ Train” ve “Oklahoma Blues”. Bu plağı elbette kendisi görememiş... Oysa yıllarca hem bu ülkede , hem de Mısır’dan Amerika Birleşik Devletleri’ne kadar dünyanın dört bir köşesinde caz şarkıları söylemiş , radyo ve televizyon programlarına çıkmış bir sanatçıydı Sevinç Tevs.




    
     Arşivlerde olduğunu düşündüğüm Sevinç Tevs caz konser kayıtları , yayınlanmış tek plağındaki melodiler ve  1968 yılında Atina’da yapılan “1. Apollania Uluslararası Şarkı Festivali”nde seslendirdiği ‘’Ve Ben Yalnız’’ adlı şarkının bir araya getirilerek tek albümde toplanması, ülkemiz müzik tarihi için oldukça önemli bir katkı olacaktır. Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük caz yorumcusunun şarkılarının herkese sunulması, müzik dünyamız için bir onur ve gurur vesilesi de olacaktır.
     Bu CD ile birlikte bir Sevinç Tevs konseri hazırlanabilir. Sanatçı ile aynı dönemde sahnede yer almış ve “öncü” olma vazifesini de yerine getirmiş olan  Ayten Alpman , İlham Gencer , Ayferi , Rüçhan Çamay , Ömür Göksel , İlham Gencer v.b. şarkıcılar, tek bir konserde bir araya getirilerek Sevinç Tevs repertuarını seslendirebilirler. Konserin bir bölümünde, Sevinç Tevs’in tek çocuğu olan kızı  Şehrazat da yer alabilir. Şehrazat da, 70’lerin sonunda çok iyi bir caz şarkıcısı olarak nam salmış, ancak yazdığı şarkılar çok fazla ilgi toplamaya başladığında bu özelliğini unutmak ya da unutturmak durumunda kalmıştı. Şarkıcı, en son Ayten Alpman için Cemal Reşit Rey’de düzenlenen saygı gecesine katılmış ve seslendirdiği caz şarkılarıyla herkesi kendisine hayran bırakmıştı.
  Müzik dünyamız bu ayıbıyla birlikte daha ne kadar müzik üretmeye devam edecektir sizce ?




SEVİNÇ TEVS HAKKINDA GÖRÜŞLER

Şehrazat

‘’Annem maalesef hiç plak yapmamış sadece radyo emisyonları yapmış. Öldükten sonra Türk Kanser Derneği bir hatıra plağı yaptıydı bu yüzden piyasada kaydının olmaması son derece doğal. Oysa Ayten Alpman ve Rüçhan Çamay’ın plakları var. Ancak burada TRT belki elinde ki arşiv kayıtlarından bir şeyler yapabilir. Gerçi bir zamanlar bir yangın olayı geçirmişlerdi ellerinde ne var bilemiyorum. Sadece Erol Pekcan’la yaptığı program dışında bildiğim kayıt yok. Böyle bir çalışma yapılacak olsa ben kızı Şehrazat olarak elimden gelen her şeyi yaparım ama devletin elindeki kayıtları alma hakkım yok. Kanuni olarak yok zaten TRT bunları dışarı vermez. Annemden kalan bir arşivde yok ki elimde çünkü annem tutmamış kendi arşivini. Böyle bir çalışma çıktığında gençlere iyi bir örnek olacaktır bir kere. Ama bu arşivler devletin elinde buna TRT’nin el atması lazım bende kendi payıma düşeni yapmam lazım. Yapıldı mı annemin 16 yaşında ki sesinden 46 yaşına  kadar olan sesinde kronoloji yapmak lazım o da çok zor. Anneme de bu yakışır.’’


Ayten Alpman

‘’Sevinç Tevs’in en büyük özelliklerinden birisi de harika konuşma yeteneğiydi. Çok büyük bir şarkıcıydı. Hakikaten memleketimizin yetiştirdiği ilk kadın şarkıcısıydı. Benimde çok iyi arkadaşımdı. Malesef kıymeti bilinmiyor. Nedenini bilmiyorum ama o zamanlar taş plak bile yapmadıydı. O kadar müziğe düşkündü ki ölüm yatağında bile beste yapardı kafasında. Bu kadar önemli bir sesin piyasada hiçbir kaydının bulunmaması hakikaten ayıp. Ben kısaca müzik dünyamızın nankörlüğü diyorum. Son zamanlarında rahmetli Erol Pekcan’la bir program yapmıştı herhalde TRT arşivinde vardır bu görüntüler. Piyanonun üzerinde şarkı söylemişti.’’


Rüçhan Çamay

‘’Benim için harika bir sanatçıydı o. Ben ona hayrandım ve onun yüzünden müziğe atıldım. Ben Ankara’da iken Sevim-Sevinç Tevs kardeşler olarak düet yaparlardı bende onları dinlerdim ve çok etkilenmiştim o yıllarda. Daha sonraları kardeşinden ayrıldı ama nefis caz söylerdi. Kendisi çok hiperaktif bir insandı ama yaptığı işi fevkalade iyi yapardı. Yaptı da ben ona özendim Ayten’de bana özendi. İşte biz üçümüz Sevinç’in sayesinde  müzik dünyasına epey bir şey yaptık. Sevinç’in hiçbir kaydının olmamasına çok üzülüyorum , nasıl olur bu anlayamıyorum. Dünya kadar radyo programı vardı ne yaptılar acaba Ankara Radyosundan bulunup alınabilirdi. Ona bakarsan bana da , aslında hepimize yanı şey yapılıyor. Benimde hiçbir kayıtım yok piyasada. Ankara’da benim ve Sevinç’in ne programları vardı yok ettiler , sildiler.’’



Ayferi

‘’Sevinç Tevs hepimiz için bir ışıktı her şeyden önce çocukluğumuzda tüm caz söylemek isteyenlerin etkilendiği tek insandı. Başka kimse yoktu ki sonradan  Rüçhan , Ayten çıktı. Böyle öncü bir sanatçının hiçbir kaydının olmamasına ayıp diyorum. Bence Türkiye’de müzikle ilgilenen herkesin büyük bir ayıbı. Korkuyorum yani bize de yarın bir şey olsa  aynı şeyler bizimde başımıza gelecek. Bizi de kimse hatırlamayacak anmayacak. Üzücü bir olay.’’


Ömür Göksel

‘’ Sevinç Tevs ile birlikte 1959 yılında ben amatör iken şarkı söyledim. Ona bayılırdım bir şarkıcı olarak zaten. Sarah Vaughen tarzı bir şarkıcıydı ve Sarah bana göre  gelmiş geçmiş caz dünyasının en iyi şarkıcısıydı. Nişantaşı’nda ki bir kulüpte şarkı söylerdi. Benimde amatör olduğum yıllardı ve onun olduğu sahnelerde şarkı söyledim. O zamanlar Sevinç Tevs Sarah Voughen’in ‘’Wrong’’ diye bir şarkısını söylerdi. Çok güzel söylerdi. Bayılırdım onu seyretmeye , dinlemeye. Daha sonra ona rakip olabilecek yine çok hayran olduğum Ayten Alpman çıktıydı. Bir müddet sonra Sevinç Tevs müziği bıraktı , küstü daha doğrusu. Piyasada hiçbir kaydının olmaması çok acı. Ben şöyle yorumluyorum. Türkiye’de müzik İMÇ’den yönetiliyor. İMÇ nedir ‘’İstanbul Manifaturacılar Çarşısı’’ İstanbul Müzik Çarşısı falan değil. Dolayısıyla manifaturacılar çarşısının içinden yönetilen bir müzik dünyasında müzik yapıyoruz. İşin acı taraflarından biri de bu. İrdelenmesi gereken başka konuda bu. Onların zevkine kalmış bir müzik yapılıyor Türkiye’de. Onların zevkine kalmış bir müzik anlayışı da bu kadar olur.’’



Selmi Andak

‘’Eğer bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de eskiden Hafif müzik şimdi de Pop müzik , Popüler müzik , Evrensel müzik , Atatürk’ünde müzik evrimi üzerine yaptığı tüm faaliyetlerin içinde yararlı olarak hizmet edenler sadece müzisyenler , enstrüman çalanlar , besteciler değil en başta gelebilecek yorumculardır. Bu yorumcular Türkiye’de sayı ile sayılacak kadar az. Aynı şekilde üç büyükler , dört büyükler gibi deyim vardır politikada , sporda , sinemada ki gibi. Müzikte de rastlantımıdır bilemem aynı döneme düşen üç büyük yorumcumuz var. Bunların üçünün de kadın oluşu kadın erkek ayrımını ortaya koymaz. Kimler bunlar Sevinç Tevs , Ayten Alpman ve Rüçhan Çamay. Sahneye ilk olarak tek çıkmamıştır kardeşi ile Sevim-Sevinç Tevs kardeşler olarak İstanbul Radyosunda İbrahim Özgür Orkestrasıyla program yaparlardı. Abartmıyorum dış ülkelerde söylediği şarkılarla  bir Ella Fitzgerald , Sarah Voughen kadar iyi şarkı söyleyebilen bir değerdi. 1968 yılında ben Fransa’dan yeni döndüğüm zaman söz-müziğini yapmış olduğum ‘’Ve Ben Yalnız’’ ile Apollonia Şarkı Yarışmasına  rahmetli Şerif Yüzbaşıoğlu düzenlemesi ile katıldık ki ben şok olmuştum o zaman çünkü dış ülke yarışmalarına gitmek önemli bir olaydı o dönemler. Atina’ya gittik ve mansiyon aldıydık ve döndüğümüzde bu şarkıyı Sevinç’e Disko firmasından plak yapmak istedik ama ben dahi ne olduğunu inanın bilmiyorum Sevinç Tevs yerine çok değerli başka bir ses Gönül Turgut’a plak yapıldı. Sevinç’e maalesef ölümünden sonra Balet’ten hatıra 45’liği yapıldı. Hakikaten bu çok üzücü bir olay. Tüm yapılanlar arşivlerde kaldı bakın şimdi 2004’deyiz hala ortada bir şey yok. Piyasaya olmayacak bir türlü albüm çıkıyor , yoz müzikler ortada. Şimdi TV kanalları bir sürü star yarışmaları yapıyor ama asıl ilk kraliçesi olan Sevinç Tevs’e hiçbir şey yapılmış değil bu utanç verici bir olay. Ben bunları ‘’Ve Ben Yalnız’’ın bestecisi olarak söylemiyorum müzik eleştirmeni olarak söylüyorum.’’



Naim Dilmener

"Memleketin en güçlü seslerindendi; hem iyi bir şarkıcı hem de bir öncü. Ne yazık ki hiç kıymeti bilinmedi; ne o zaman, ne şimdi. Normalde, yere - göğe konamaması gereken bu dev yorumcudan; en sıradan şarkıcıya bile layık gördüklerimizi esirgedik. Hiç albümü olamadı mesela. O inanılmaz sesi ve tekniği ile seslendirdiği her şey kayıt altına alınamadı, kayıplara karıştı. Kendisi değil, biz kaybettik. Mevcudiyeti, bu memleket için büyük bir armağandı ve biz bunu değerlendiremedik... Küçük de olsa, hala bir imkan yaratabiliriz belki: Çok az miktarda olsa da, hala bulunabilecek kayıtlar gün yüzü görebilir, yayınlanabilir. "Kültür - sanat" dendi mi mangalda kül bırakmayan 'holding' ve 'banka'lar, kış uykusundan uyanıp, bu emsalsiz sanatçıya, hak ettiği değerin, hiç olmazsa bir bölümünü vermeli. Çok geç artık ama bu 'ayıp' ile sonsuza kadar yaşamamızdan iyidir."




(Bu yazı AKORT Dergisi Ocak-2004'de yayınlanmıştır) 
Hakan Eren




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder