PAUL MURAT’I TANIYOR
MUSUNUZ?
60’lı yılların sonlarına doğru 45’lik üretimi büyük hız aldı ve birçok
şirket peşi sıra her türlü müziği içeren 45’likleri piyasaya ardı ardına
vermeye başladı. 45’lik plak iki şarkı içerdiği için ve çok fazla maliyetli olmadığından
amatör şarkıcılar bile kolaylıkla plak yapma şansını yakaladı. Şirketler şimdiki gibi şarkıcı adayının
tipi, seksapeli ve görünüşü üzerinde fazla durmuyordu. Güzel bir sese sahip
olmak yeterliydi. Hele şarkıcı adayı bir de söz yazıp beste yapıyorsa işi daha
kolaydı. 70’li yılların ortalarına kadar bu kolaylık sürdü ama konumuz kimin
kolay kimin zor plak yapması değil o bollukta hiçbir reklama gerek görmeden
piyasaya sürülen plakların içerdiği plak kapaklarının grafik tasarımları.
Bu yazıyı yazmama sebep (kapağı benim
için en ilginç olan “Paul Murat” plağıdır.
70’li yıllarda enstrümantal plakları zevkle dinlenen Paul Murriat Orkestası’nın
“Come Come” plağı S&S Plak
tarafından Türkiye’de basılmaya karar verilir. Tahminimce S&S Plak’ın kapaklarını yapan Galeri Matbaası’na
telefon eden S&S Plak yapımcıları “Paul
Murriat’ın yeni 45’liğini yaptık, bir kapak hazırla da yolla” derler.
Matbaada çalışan Ali Usta o yılların meşhur orkestrası Paul Murriat’ı nereden
bilsin! İsmi anlayabildiği kadarıyla bir kapak yapar ve şirkete yollar. S&S
Müzik bakar ki koskoca Paul Murriat Orkestrası olmuş “PAUL MURAT”! Eh binlerce kapak basılmış atılacak değil ya sür
gitsin! Kaç kişi anlar ki mantığından sürülmüş belki de piyasaya biz koleksiyon
severlere ilerde hoş bir kapak sunacaklarını bilmeden tabii. Bu işin şakayla
karışık plak kapaklarının grafik tasarımlarına giriş kısmı elbette.
Büyük plak şirketlerinin
dışında hiçbir plak yapımcısı gazetelere veya dergilere yaptıkları plakların
reklamını vermezlerdi. Çoğumuz plakçı vitrinlerinde görürdük Neşe Karaböcek
veya Nesrin Sipahi’nin yeni plağının çıktığını. Çocukluğumda en sevdiğim şeydi
plak satan mağazaların vitrinlerinde asılı duran 45’lik kapaklarını seyretmek.
O zamanlar sanatçıların isimlerinin veya kapaklarındaki grafiklerin uygun olup
olmadıklarını hiç düşünmez o renk cümbüşünde mest olurdum. Siz bu günlerde bir
şirketin “Habip Çamlıyer” adında bir
şarkıcıya kaset yapabileceğini zannediyor musunuz? Yeni isimi ne olur bilinmez ama
hemen değişeceği kesin... Peki sizce Habip Çamlıyer’in plak kapağı gibi bir
kapak görebilir misiniz? Göremezsiniz çünkü kapak en az dörde katlanır. Şimdi
gelin hep beraber elime geçen bazı kapakların tasarım ve sanatçı isimlerine
şöyle bir bakalım. Bu şaheserleri tıklayarak büyütün hatta beğendiklerinizi
wallpaper yapın bilgisayarınıza.
Çarşıkapı’da Foto
Tuna’da çektirdiği bu muhteşem pozumuzu içeren 45’liğimiz ‘’Urfanın Sesi’’
tarafından yayınlanmış. Ayhan Işık bıyıklarımız, oldukça yanık bir sesimiz var.
Sarıkaya Plak’tan
çıkan bu muhteşem plak Selahattin Sarıkaya imzası taşıyor. Kapak düzeni: Turan
Açıksöz diye yazıyor ki o yıllarda kapağın kime ait olduğu genelde bilinmezdi.
Turan beyi buradan kutlamak istiyoruz Kenan Saraylı’ya uygun olsun diye vesikalık
resmini saray çizimi üzerine oturtarak güzel bir tasarıma imza attığı için.
KUL DERTLİ SADIK:
Ümit Plak
tarafından piyasa çıkarılan bu plak Kul Sadık’ın sözlerini yazdığı Bilal
Bozdoğan’ın bestelerini yaptığı iki parçadan oluşmakta. “Gizli Sırlarımı Deme
Ellere” diyen Kul Sadık bir zamanlar hepimizin fotoğrafçılarda verdiğimiz
pozlara benzer bir resmini kullanmayı tercih etmiş, ne diyebiliriz ki...
Çocukluğumda soyadına en çok güldüğüm
isimlerden biriydi Gülcan Opel. OPEL marka arabamız olduğu için mi nedir komik
gelirdi bana. Plak kapağına bakarken o güzler ister istemez aklıma geldi.
Herhalde günümüz sanatçılarından hiçbiri şimdi böyle bir soyadı ile çıkmazdı.
Düşünsenize Yonca Evcimik yerine Yonca Toyota!
BELKIS ÜNLÜSES:
İşte o yılları
anlatan en güzel isim, en güzel plak kapağı en güzel poz. Hani dedim ya
isterseniz wallpaper yapın bu kapakları, işte en büyük aday. Kim bilir gerçek
soyadı neydi Belkıs hanımın. Ama o
yıllarda en çok yapılan şey fotoğrafta kalemle oynama. Bilgisayar yok ki rötuş
yapsınlar; çiz kalemle olsun şahane gözler...
Batı Plak tarafından yapılan Garibim Ahmet o
yılların süperstarı Erol Büyükburç’u taklit edeyim demiş. Erol Büyükburç’un
“Kölen Olayım” 45’liğinin kapak tasarımını bire bir uygulamış ama Erol
Büyükburç gibi gitarla poz verememiş, çünkü Garibim Ahmet saz çalıyormuş. Eline
sazı alabilirmiş aslında ki taklit tam olsun. Garibim Ahmet Batı Plak adına en
az yirmiye yakın 45’lik yapmış, ne diyeyim pek de garip değilmiş yani.
Düşünsenize Çelik değil de “Garibim Çelik” veya “Garibim Hakan Peker” olsaydı
bu devirde ne eğlenirdik değil mi?
GÜLÜM:
Güven Plak
sanatçısı Gülüm evinde karanfiller arasında çektirdiği Semiha Yankı’nın
Eurovisionvari elbisesi ile kapağı bayağı renklendirmiş. İsmi, yanık sesiyle
okuduğu “gazelli” şarkılar, hele bir de plağın B yüzündeki şarkı birşeyler
dememe gerek bırakmıyor. “Sen Benim Namusumsun Sevgilim”.
AHMET DENİZ:
Altınses Plak
sanatçısı Ahmet Deniz’in son okuduğu plaklardaki şarkıları merak edebilirsiniz
diye düşündüm. “Azize”, “Nebahat”, “Ayıp Sana Ayıp”, “Sevda Perisi” gibi
değerli eserleri seslendirmiş. Pepino Di Capri pozu ve gözlüğü hakkında yorum
bile yapamıyorum ama mavi fonu pek beğenmedim açıkcası.
Evet, sizlere bu türden yüzlerce plak bulup yazabilirim ama yazıyı
yazarken elime geçenler bunlar oldu bunlara baktık hep beraber. Pop müzik
sanatçılarımızın da pek bunlardan aşağı kalır tarafları olmadığını düşünürsek
bir sonraki yazımızın konusu olmaları mümkün. Erol Büyürburç, Nermin Candan, Kamuran Akkor, Ayla Dikmen,
Serpil Barlas, Lale Belkıs gibi sanatçılar aklıma ilk gelen isimler... Ne kitch
plak kapakları var aslında ama bunları yazmama gerek yok ama sizlere bir kaç
tane paylaşayım en iyisi.
Hakan Eren ( 2005-Bir Zamanlar sitesinde yayınlandı bu yazı)